başıboş büyümek ne demek?

  1. (en)Run wild.

run

  1. III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri.
  2. Göktürk yazıtlarında kullanılan yazı türünün harflerinden her biri.
  3. Koşmak
  4. Gidip gelmek (arasında)
  5. Talep, rağbet
  6. (en)To go swiftly; to pass at a swift pace; to hasten.
  7. (en)To flee, as from fear or danger.
  8. (en)To steal off; to depart secretly.
  9. (en)To contend in a race; hence, to enter into a contest; to become a candidate; as, to run for Congress.
  10. (en)To pass from one state or condition to another; to come into a certain condition; often with in or into; as, to run into evil practices; to run in debt.

başıboş

  1. Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
  2. Bağlanmamış, serbest bırakılmış
  3. Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde
  4. Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan.
  5. (en)Idle.
  6. (en)Vagabond.
  7. (en)Adrift.
  8. (en)Footloose.
  9. (en)Idled.
  10. (en)Rambling.

başıboş bırakmak

  1. Üstünde hiçbir baskı veya denetim bulundurmamak, onu kendi bildiğini yapmaya bırakmak.
  2. (en)Give free rein to.

büyümek

  1. Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
  2. Yetişmek
  3. Yaşı artmak, yaşlanmak
  4. Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
  5. Sayıca artmak.
  6. Genişlemek
  7. Önem ve değer kazanmak
  8. (en)Grow.
  9. (en)Grow up.
  10. (en)Increase.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

başıboşbaşıboş bırakmakbaşıboş bir şekildebaşıboş dolaşanbaşıboş dolaşan kimsebaşıboş dolaşmabaşıboş dolaşmakbaşıboş hayvanbaşıboş hayvanları kapamakbaşıboş kalmakbaşı açıkbaşı ağrımakbaşı ağrıyanbaşı bacadan çıkmakbaşı bağlıbüyümekbüyümekte olanbüyümebüyüme ağrılarıbüyüme çağıbüyüme çatalıbüyüme eğrisibüyümbüyübüyü bilayınbüyü bozmakbüyü dönemibüyü gibi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın