aklı ermek ne demek?
- Anlayabilmek. Ne olduğunu anlayabilmek, kavrayabilmek.
Bir sihirbaz inceliği ile başlayan iş, bir hamal kabalığı ile bitirilmeli ki neticeye aklı ersin.
N. F. Kısakürek - Akılca olgunlaşmak
Aklı her şeye eriyor, eli her işe yatıyor.
A. İlhan
aklı evvel
- Çok akıllı ve her şeyi bilir geçinen.
- İlk akıl, hılki ve cibilli olan akıl. (Bir kısım eski ve sapık felsefecilere ve hususan İşrakıyyuna göre; teselsül tabiri ile müessiriyetini iddia ettikleri sebeblerden birincisidir. Bunun neticesi şirke gider. Bunlarca, akl-ı evvel Allah'ın mahluku olup ve bundan ikinci akıl, ikincisinden üçüncü akıl... ve böylece "Ukul-ü Aşere" dedikleri birbirinden türeyen on akıl varlığı tevehhüm edilerek dalalete gidilmiştir.)(Eski felsefenin bir düstur-u itikadiyesinden olan ( $ ) "Birden bir sudur eder" Yani, "bir zattan, bizzat bir tek sudur edebilir. Sair şeyler vasıtalar vasıtası ile ondan sudur eder." diye, Ganiyy-i alel-ıtlak ve Kadir-i Mutlakı, aciz vasaite muhtaç göstererek, bütün esbaba ve vasaite, rububiyyette bir nevi şirket verip Halik-ı Zül Celale "Akl-ı evvel" namında bir mahluku verip adeta sair mülkünü esbaba ve vasaite taksim ederek bir şirk-i azime yol açan, şirk-alud ve dalalet-pişe o felsefenin düsturu nerede?... Hükemanın yüksek kısmı olan İşrakıyyun böyle halt etseler; maddiyyun, tabiiyyun gibi aşağı kısımları ne kadar halt edeceklerini kıyas edebilirsin. S.) (Osmanlıca'da yazılışı: akl-ı evvel)
aklı almak
- Anlamak, kavramak, idrak etmek, derk etmek.
Conceive.
ermek
- Erişmek, kavuşmak
- Yetişip dokunmak.
- Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak.
- Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek.
To reach.
Arrive at.
Attain.
To attain.
To ripen.
To mature.