ağızlı ne demek?

  1. Ağzı herhangi bir biçimde olan.

    Koşa badem sığmayan dar ağızlım.

    Dede Korkut
  2. (en)Mouthed.
  3. (en)Stomatous
  4. (en)Stomatic

ağızlık

  1. Bir şeyin başladığı yer
  2. Huni
  3. Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç
  4. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer.
  5. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılan kapak.
  6. Kuyu bileziği.
  7. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç.
  8. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes.
  9. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.
  10. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm.

ağızlık takmak

  1. (en)Muzzle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ağızlıkağızlık takmakağızlıkçıağızlıkçılıkağızlıkeğrisiağızlıklıağızlakağızlamaağızlamakağızlandırmaağızlaşmaağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın