şikayet ne demek?

  1. Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma.

    Vali ne yapsa, hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış.

    A. Ş. Hisar
  2. Yakıntı.
  3. Yakınma, yakını. ~ etmek: yakınmak.
  4. Bk. yakınma
  5. Birine içecek su verme vazifesi.
  6. Ka'be sakalığı, mekke'de hacılara zemzem dağıtma işi.
  7. (en)Beef, complaint, grievance, delation, plaint, remonstrance, squawk, information.
  8. (en)Beef.
  9. (en)Bellyache.
  10. (en)Grievance.
  11. (en)Grouse.
  12. (en)Grumble.
  13. (en)Remonstrance.
  14. (en)Complaint.

yakınma

  1. Yakınmak işi
  2. Şikayet, şekva
  3. Kovuşturulması kişisel yakınmaya bağlı suçlarda, hakkı olan kimsenin Cumhuriyet Savcılığına bir istemde bulunması
  4. (en)Complaining.
  5. (en)Beefs.
  6. (en)Jeremiad.
  7. (en)Indictment, complaint.
  8. (fr)Plainte

şikayet eden

  1. (en)Whining.

şikayet emareleri

  1. Bk. yakınma belirtileri

Türetilmiş Kelimeler (bis)

şikayet edenşikayet emarelerişikayet etmekşikayet etmemeşikayet etmeyenşikayet getirmekşikayet hakkışikayet komitesişikayet nedenişikayet sebebişikafşikakşikarşikar ağalarışikar halkı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın