ısınmak ne demek?

  1. Sıcak duruma gelmek

    Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar.

    B. Felek
  2. Üşümesini gidermek

    Hele işini biraz bırak da şöyle sobanın yanına otur, biraz ısın, dinlen...

    R. H. Karay
  3. Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak, benimsemek

    Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi.

    N. Cumalı
  4. Var olan gerginlik sona ermek

    Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı.

    H. E. Adıvar
  5. (en)Heat.
  6. (en)Warm.
  7. (en)To grow warm.
  8. (en)To warm up.
  9. (en)To heat.
  10. (en)To warm to/towards sb.
  11. (en)To take to sb/sth.
  12. (en)To warm oneself.
  13. (en)To warm to.
  14. (en)To become fond of.
  15. (en)Thaw.

sıcak

  1. Sıcak yer
  2. Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı
  3. Isısı yüksek olan, çok ısınmış
  4. Havadaki yüksek ısı
  5. Yer
  6. Hamam.
  7. Dostça olan, sevgi dolu.
  8. sıcakkanlı, cana yakın
  9. Yüksek düzeyli radyoaktiflik.
  10. (en)Warm.

ısınma

  1. Düşük olan vücut sıcaklığının artması
  2. Isınmak işi.
  3. Güreşten önce yapılan gövde eylemleri.
  4. Üşümenin giderilmesi
  5. Atların yarıştan önce galop koşuyla yarışa hazırlanması.
  6. (en)Heating.
  7. (en)Warming.
  8. (en)Tune-up.
  9. (en)Calefaction.
  10. (en)Heat.

ısınma dönemi

  1. Yapılacak herhangi bir işe girişmeden önceki kısa tanıma ve kavrama dönemi.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ısınmaısınma dönemiısınma dönemi etkisiısınma hızıısınma ısısıısınısınabilirısınan gazın yükselmesiısındırmaısındırma sorusuısıısı aktarımıısı alıcı organısı almazısı artışı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın