ısı alıcı organ ne demek?

  1. Çıngıraklı yılanlarda başın her iki yanında bulunan ve çevredeki düşük ya da yüksek sıcaklığa sahip canlıların yerini tespit etmeye yarayan organ. Termosensör organ.
  2. (en)Thermosensory organ.
  3. (fr)Organe thermosensorielle

ısı

  1. Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına, bir iş yapmasına sebep olan fiziksel enerji, hararet.
  2. Doğal vücut sıcaklığı, hararet: İnsan vücudunun doğal ısısı 36,5° C dir.
  3. Hastalığın etkisiyle ortaya çıkan vücut sıcaklığı.
  4. Sıcaklık
  5. Bir özdeğin öğecikleri ya da özdecikleri düzeyindeki öteleme, dönme ve titreşim devinimleri ile ilgili toplam erkesi.
  6. Bir özdeğin öğecikleri ya da özdecikleri düzeyindeki öteleme, dönme ve titreşim devinimleri ile ilgili toplam erkesi.
  7. Bir özdeği, ısıldevingen bir durudan dahayüksek sıcaklıktaki ısıldevingen duruya götürmek için verilmesi gereken erke niceliği.
  8. Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına ve bir iş yapmasına sebep olan fiziksel enerji.
  9. (en)Caloric.
  10. (en)Heat.

ısı aktarımı

  1. Isının, çeşitli yollarla (ısı iletimi, ışınım) bir ortamdan başka bir ortama geçiş özelliklerini inceleyen bilgi dalı.
  2. (en)Heat transfer.
  3. (fr)Transfert de chaleur

alıcı

  1. Satın almak isteyen kimse, müşteri.
  2. Kendisine bir şey gönderilen kimse.
  3. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt.
  4. Bkz. Almaç.
  5. Görüntüleri alan cihaz, kamera.
  6. Azrail.
  7. Işığı, elektro-manyetik dalgaları alıp değerlendiren araç. Göz, fotoğraf plağı, radyo, radyo ırakgörürü gibi.
  8. Mal veya hizmetleri satın alan gerçek veya tüzel kişi.
  9. Bir telefon çevrimindeki kiplenik akımları ses dalgasına dönüştüren çevireç.
  10. Bir vericinin yayınladığı imlemleri işitilebilir imlere dönüştüren düzenek.

organ

  1. Canlı bir vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv
  2. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.
  3. Örgen
  4. Organizma içinde özel görevleri olan ve dokulardan oluşmuş, karaciğer; böbrek, kalp gibi yapılar.
  5. Belli bir göreve sahip vücut parçası veya oluşum, organa.
  6. T. Uzuv. Canlılarda belli bir vazifeyi yapmak için bir arada yaratılmış nesiclerin teşkil ettiği vücud parçası. (El, ayak, baş, göz.. gibi)
  7. (en)Member.
  8. (en)To supply with an organ or organs; to fit with organs; to organize.
  9. (en)Wind instrument whose sound is produced by means of pipes arranged in sets supplied with air from a bellows and controlled from a large complex musical keyboard a fully differentiated structural and functional unit in an animal that is specialized for some particular function a periodical that is published by a special interest group; 'the organ of the communist party' a government agency or instrument devoted to the performance of some specific function; 'The Census Bureau is an organ of the Commerce Department'.
  10. (en)Agency.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ısıısı aktarımıısı almazısı artışıısı ayarlamaısı azaltıcıısı birikimiısı birimiısı çarpmasıısı çeliğiısıs lm analiziıs lm çözümlemesiıs lm modeliıs eğrisialıcıalıcı açısıalıcı adresialıcı aletalıcı antenalıcı cihazıalıcı çıkana kadar fiyatın düşürüldüğü satışalıcı çıkmamakalıcı dalgalığıalıcı dalgalık gücüalıalı al moru moralı alına, moru moruna
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın