üstoluşumlu yarma koyak ne demek?
- Üstteki yumuşak örtü katmanları içinde yataklarını kazdıktan sonra, temeldeki eski, sert katmanlar içine gömülerek açılmış derin boğaz biçimli koyak.
Superposed valley.
Epigenetisches Durchbruchstal
Percé épigénique
üstoluşumlu maden yatağı
- İçinde bulunduğu kayaçların oluşundan sonra ortaya çıkmış filiz yatağı.
Epigenetic ore deposit.
Epigenetische Erzlagerstâtte
Gîte épigénétique
yarma
- Engebeli bir yerde, bir yolu geçirmek için açılmış yer.
- Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme.
- Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir tür çorba.
- Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan.
- Yarmak işi.
Cleavage.
Fission.
Incision.
Act of splitting.
Cleft.
yarma
- Engebeli bir yerde, bir yolu geçirmek için açılmış yer.
- Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme.
- Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir tür çorba.
- Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan.
- Yarmak işi.
Cleavage.
Fission.
Incision.
Act of splitting.
Cleft.
koyak
- Dağ üzerinde otu bol olan, bitek, çukur yer.
- Karalarda akarsu aşındırmasıyla oluşmuş, bir yöne doğru eğimli, uzunluğuna çukurluk.
- İki dağın arasında kalan büyük çukur, vadi.
- Dağlar ve kayalıklarda oluşmuş doğal çukur.
- İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak ağız yanı açık, tabanı, yamaçlarıyla yerine ve eskiliğine göre türlü biçimleri olan dar, uzun yüzey.
- Etkili, dokunaklı.
- Vadi, dere.
Valley.
Vallée