öne düşmek ne demek?

  1. Önden yürümek.
  2. Kılavuzluk etmek

    Siz öne düşün. Ne derseniz onu deriz.

    A. Rasim
  3. (en)To lead the way.

önden

  1. (Resim, Heykel) Önyüzü bakana dönük (duruş). Ay. bkz. yarıyandan, yandan
  2. (fr)Frontal

öne dogru

  1. (en)Toward the front

öne doğru eğilmek

  1. (en)Stoop.

düşmek

  1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
  2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
  3. Yere devrilmek, yere serilmek.
  4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
  5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
  6. Yağmak.
  7. Vurmak, değmek, rastlamak
  8. Vakti gelmeden ölü doğmak.
  9. Sâkıt olmak, sukut etmek.
  10. Arkasından gitmek, peşini bırakmamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

öne dogruöne doğru eğilmeköne dönmeöne adımöne alöne almaköne arkayaöne atılım duruşuöne bağlıöne çıkarmaköne çıkmaöne çıkmaköne çıkmaya çalışanönön yukarıda tutuşön açıön açınıkön addüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın