çok kalabalık ne demek?
Jam packed.
jam
- Sıkıştırmak, kıstırmak
- Tutukluk yapmak, takılmak
- Yayını bozmak, parazit yapmak
- Doğaçlama çalmak (caz)
- Reçel, marmelat
- Sıkmak, basmak, tıkamak, durdurmak
- (med, ming) sıkıştırıp kımıldamaz hale koymak, kıstırmak
- Bir şeyin arasına sıkışıp hareketini durdurmak
- Sıkışmak, çalışmaz veya işlemez hale gelmek (makina, kapı)
- Sıkışma, sıkıştırılma
çok kalıp kendini kovdurmak
Overstay one's welcome.
çok kalitesiz şey
Stinker.
kalabalık
- Çok sayıda insan topluluğu
- Gereksiz, karışık şeyler topluluğu.
- Sayıca çok
Crowded.
Multitudinous.
Thronged.
Populous.
Congested.
Rush-hour.
Cohort.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çok kalıp kendini kovdurmakçok kalitesiz şeyçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlarkalabalıkkalabalık ağızlıkalabalık etmekkalabalık evkalabalık görünçlükkalabalık kavgakalabalık mitingkalabalık semtkalabalık yapmakkalabalık yılgısıkalabalığı dağıtmakkalabalığı durdurmak için kurulan barikatkalabakalabak