zilve ne demek?
- Bk. zevle
zevle
- [zeble, zelve, zelva, zilve, zivle]: Koşum sırasında boyundurukta hayvan boyunlarının içinde kaldığı ikisi bir yanda diğer ikisi öbür yanda dört çubuk. (Kızılcasöğüt *Banaz -Uşak; Mamatlar *Eğridir -Isparta; -Bursa; Gülbayır *Niksar -Tokat; Salman *Akkuş -Ordu; *Gemerek -Sivas; Kadıobası *Güdül -Ankara; Kızılca *Bor -Niğde; Başkışla *Karaman -Konya) [zeble]: (Karacaviran *Seydişehir -Konya) [zelva]: (Kuzköy *Akkuş -Ordu) [zelve]: (Yukarıkaşıkara, Akçaşar *Yalvaç, Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta; *Mudurnu -Bolu; -Amasya; *Güdül -Ankara; Beyağıl *Ulukışla -Niğde; Sarıköy *Beyşehir -Konya; Gürmedere *Fethiye -Muğla) [zilve]: (Yenikent *Aksaray -Niğde) [zivle]: (Yurtbeyi *Çankaya -Ankara)
zilvebağı
- Zevle'yi boyunduruğa bağlayan ip. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
zil
- İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç.
- Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki deliklere takılan yuvarlak, metal nesne
Cymbal.
Doorbell.
Handbell.
Gong.
Buzzer.
Bell.