zelil ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan

    Şımarık kantocu kim bilir hangi tesirler altında eski mütevazı, zelil, ahiretlik olmuştu.

    R. N. Güntekin

    Batı'ya, bu zelil tavırla kabul ettirilmesi mümkün hiçbir şey olamazdı.

    N. F. Kısakürek
  2. (en)Despicable.
  3. (en)Very contemptible.
  4. (en)Obsequious.

zelil etmek

  1. Hor görmek, aşağılamak, önem ve değer vermemek

zelil olmak

  1. Hor görülmek, aşağılanmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

zelil etmekzelil olmakzelilanezelihazelikZel koyunuzel sheepzelakzelalzelalet
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın