zarar ne demek?

  1. Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat

    Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar.

    M. Ş. Esendal
  2. (en)Average.
  3. (en)Cost.
  4. (en)Damage.
  5. (en)Detriment.
  6. (en)Disadvantage.
  7. (en)Disservice.
  8. (en)Encroachment.
  9. (en)Evil.
  10. (en)Forfeit.
  11. (en)Harm.
  12. (en)Havoc.
  13. (en)Hurt.
  14. (en)Injury.
  15. (en)Loss.
  16. (en)Maleficence.
  17. (en)Mischief.
  18. (en)Ravage.
  19. (en)Sacrifice.
  20. (en)Scathe.
  21. (en)Wreckage.
  22. (en)Bane.
  23. (en)Wastage.
  24. (en)To the bad.
  25. (en)Damnum.
  26. (en)Deficit.
  27. (en)Derogation.
  28. (en)Red ink entry.

zarar çekmek

  1. Zarara uğramak.

zarar etmek

  1. Maddi ve manevi açıdan kayba uğramak
  2. Alışverişte elindekinin bir bölümünü boşuna elden çıkarmak, yitirmek.
  3. Kaybetmek.
  4. (en)Lose money
  5. (en)Make a loss
  6. (en)Be out of pocket.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

zarar çekmekzarar etmekzarar gelmekzarar gelmemekzarar giderimzarar gidermekzarar görenzarar görmezarar görmekzarar görmemişzarazarafeddinzarafetzarafet ve incelikten yoksunzarafetle
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın