yolsuzluk ne demek?

  1. Yolsuz olma durumu.
  2. Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma

    Bir hafta içinde adamlarının on beşten fazla hırsızlığını, yolsuzluğunu tuttu.

    S. F. Abasıyanık
  3. (en)Defraudation.
  4. (en)Graft.
  5. (en)Lawlessness.
  6. (en)Malpractice.
  7. (en)Illegality.
  8. (en)Lack of roads.
  9. (en)Pennilessness.
  10. (en)Being broke.
  11. (en)Irregularity/corruption.
  12. (en)Corrupt practices.
  13. (en)Fraudulent conversion.
  14. (en)Irregularity.
  15. (en)Malversation.

yolsuz

  1. Yolu olmayan
  2. Yavaş giden (taşıt).
  3. Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız
  4. Törelere, toplumun görüşüne aykırı davranan
  5. (en)Lawless.
  6. (en)Unlawful.
  7. (en)Improper.
  8. (en)Irregular.
  9. (en)Trackless.

yolsuzluk yapan kimse

  1. (en)Defrauder.

yolsuzluk yapmak

  1. Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanmak.
  2. (en)Graft, rake off.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yolsuzluk yapan kimseyolsuzluk yapmakyolsuzyolsuz kazançyolsuz ve yöntemsiz borçlanmayolsuz yöntemsizyolsular
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın