yol vermek ne demek?
- Geçmesine izin vermek.
Hafif sağ yapıp askerî bir kamyona yol verdi.
A. İlhan - Hızını artırmak
- Işten çıkarmak, işine son vermek, ayrılmak
Mademki bu işi yapamıyorsun, o hâlde başka işimiz yok derler, bana yol verirler.
O. Kemal Bounce.
Send about one's business.
To make way.
Dismiss.
yol verme
Starting.
yol vermez
Unyielding
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yol vermeyol vermezyol veryol ve istikamet planıyol vurmakyolyol açan kimseyol açıklığı dilemekyol açınyol açmayol açmakyol adıyol adiyol ağzıyol almayoyo heave hoyo hoyo yoyobvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious