yoğunlaşmış su ne demek?
Condensed water
condensed
- Yoğunlaşmak, koyulaşmak, yoğunlaştırmak
- Gazdan sıvıya dönüşmüş
- Özetlenmiş, kısaltılmış
- Sıvı hale dönüşmek
- Koyu, yoğunlaştırılmış, sıkılaştırılmış
yoğunlaşmış buhar
Precipitate.
yoğunlaşma
- Yoğunlaşmak işi.
- Buharın sıvı veya katı duruma geçmesi.
- Birden çok molekülün genellikle su yitirerek bir tek moleküle dönüşmesi olayı.
- İklim bakımından önemli fiziksel bir olay olarak, su buğusunun sıvı duruma geçmesi; buğulaşmanın tersi.
- İktisadi etkinliklerin büyük bir kısmının en büyük birkaç firma tarafından denetlenmesi.
- Özdeklerin uçun halinden sıvı hale dönüşmesi.
- Gaz evreden sıvı evreye geçiş.
- Benzer moleküllerin bir araya gelerek daha karmaşık bir molekül yapmaları. (Örn. çoğuzlanma.)
- İki molekülün bir araya gelip küçük bir molekülü dışarı atarak yeni bir molekül oluşturması.
- Kimi molekül ya da taneciklerin bir araya toplanarak asıltı tanecikler oluşturması.
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.