yetinmek ne demek?

  1. Bir şeyi kendisi için yeter bularak daha çoğuna gerek görmemek, daha çoğunu istememek, kanaat etmek, iktifa etmek

    Çaydan hazzetmez, sabah kahvaltılarında dahi kahveyle yetinir.

    A. İlhan

    İki taraf, herhangi bir önemli meseleye dokunulacağı zaman, muhalefet şerhleriyle yetiniyorlardı.

    A. N. Karacan
  2. (en)Confine oneself to.
  3. (en)Content oneself.
  4. (en)Content oneself with.
  5. (en)Do with.
  6. (en)Make do.
  7. (en)Settle.
  8. (en)Make shift.
  9. (en)To be contented with.
  10. (en)To content oneself with.
  11. (en)Let it go at that.
  12. (en)Settle for sth.

yetinme

  1. Yetinmek işi, kanaat, iktifa.

yetinmemek

  1. (en)(neg. form of yetinmek) confine oneself to, content oneself, content oneself with, do with, make do, settle, make shift.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yetinmeyetinmemekyetingenyetingenlikyetinilmeyetinilmekyetinişyetiyeti ruhbilimiyetikyetiklikyetilik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın