yaşam savaşı vermek ne demek?

  1. (en)Scramble for a living.

yaşam

  1. Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat
  2. Bir temel parçacığın oluşumu ve yok oluşu arasında geçen ortalama süre.time
  3. Cansız özdekten de, tinsel varlıktan da ayrı olarak canlıların (organizmaların) varlık biçimi ve varlık alanı; canlıların temel özelliği. Belirtileri: kendi kendine devinim, beslenme, çoğalma, üreme, etki ve tepki gösterme. Ancak, canlı ile cansız arasındaki kesin sınırı göstermek için henüz bilimsel araçlar tam yeterli değil. Örneğin, virüslerin en aşağı basamaktaki canlı varlıklar mı, yoksa kimyasal bir özdek mi olduğu henüz araştırma konusu; günümüzde canlı sorunu Aristoteles'in entelekheia kavramı ile ya da dirimsel etken (dirimselcilik) aracılığı ile çözülmeye uğraşılıyor. 2- Ölümün karşıtı: Varlıkların doğuşlarından ölümlerine dek uzanan her türden (özellikle beslenme, çoğalma) olayların bütünü. 3- (Fizikötesi bir ilke olarak:) a. Tini, düşünceyi de içine alan tümüyle doğal varlıklar, b. Doğa ve tin ilkesi olarak, her ikisinin kökü. c. Doğaya da egemen olan tinsel güç ya da doğayı da yaratan tanrısal güç olarak evrensel dirimlilik ilkesi. 4- Özel olarak insan yaşayışı için de kullanılan terim: a. Belli bir zaman sınırı içinde yaşanmış olan bedensel, ruhsal, tinsel olayların birliği, b. Biçim kazanmış yaşantıların tümü. c. Değerleri gerçekleştiren, insanın varoluşuna anlam veren ilke. d. İnsanın tinsel, tarihsel eylemlerinin tümü (Dilthey'de).
  4. Doğumdan ölüme kadar geçen süre, hayat.
  5. (en)Life.
  6. (en)Experience.
  7. (en)Lifetime.
  8. (en)Living.
  9. (en)Vita.
  10. (en)Animation.

yaşam ağacı

  1. Yaşamın yenilenmesini, ölümsüzlüğü ve verimliliği simgeleyen; insanla yaşamı arasındaki ilişkiyi gösteren efsane ağacı, a. bk. dünya ağacı.
  2. (en)Tree of life.
  3. (fr)Arbre de vie

savaşı

  1. (en)War, warfare, battle, fight, combat, fighting, struggle, campaign, conflict, crusade, fray.

vermek

  1. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
  2. Bırakmak veya bağışlamak
  3. Ondan bilmek, atfetmek
  4. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
  5. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
  6. Herhangi bir duruma yol açmak
  7. Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
  8. Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
  9. Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
  10. (en)Bring.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yaşamyaşam ağacıyaşam alanıyaşam alanı yapısıyaşam aşamalarıyaşam baharındayaşam beklentisiyaşam belgeleriyaşam biçimiyaşam biçimleriyaşayaşa basmakyaşa özgü ölüm hızıyaşagülyaşyaş ağaç kırığıyaş ağırlıkyaş akıtmakyaş ayrımcılığısavaşısavaşı bitirmeksavaşı gerektiren olaysavaşımsavaşım vermeksavaşımcısavaşımcılıksavaşın yıkıcı taraflarısavaşsavaş açmaksavaş alanısavaş arabasısavaş araçlarısavasavabsavabdidesavabendişsavable
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın