yağmur ne demek?

  1. Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet

    Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu.

    M. Ş. Esendal
  2. Çok ve sık düşen, gelen şey.
  3. Çokluk, bolluk.
  4. İklim olayının en önemli etkenlerinden biri; havayuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı.
  5. gökten damlalar halinde düşen su
  6. Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
  7. (en)Pluvial.
  8. (en)Pluvious.
  9. (en)Barrage.
  10. (en)Waterworks.
  11. (en)Deluge.
  12. (en)Hail.
  13. (en)Rain.
  14. (en)Hailstorm.
  15. (en)Stream.
  16. (en)Rainfall.
  17. (en)The wet.
  18. (fr)Pluie

yağmur alan taraf

  1. (en)Weather side.

yağmur ana borusu

  1. Yağmur borularının getirdiği suları toplayarak yağmur kanalına taşıyan boru ağı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yağmur alan tarafyağmur ana borusuyağmur bombasıyağmur borusuyağmur boşanmakyağmur boşanmasıyağmur bulutuyağmur büyüsüyağmur çiseliyoryağmur damlasıyağmayağma eden kimseyağma edilebiliryağma etmekyağma gitmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın