yüzü kızarmak ne demek?
- Utanmak, sıkılmak.
Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı.
H. E. Adıvar Blush, change color, flush.
yüzü kızarmış
Abashed, ablush, florid.
yüzü kızaran
Blushing.
kızarmak
- Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak.
- Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak
- Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek
Brown.
Turn red.
Go red.
Redden.
Blush.
Be roasted.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yüzü kızarmışyüzü kızaranyüzü kızartmakyüzü açılmakyüzü akyüzü ak olsunyüzü asıkyüzü asılmakyüzü bembeyaz olmuşyüzü dönükyüzü düzeltmeye yarayan aletyüzü gözü açılmakyüzü gülmekyüzyüz açısıyüz akarıyüz akıyüz aklığıkızarmakkızarmakızarmamakkızarmışkızarmış çöpçükızarkızarabilmekızarıkkızarıklıkkızarıp bozarmakkızakızafkızağa almakkızağa binmekkızağa çekmek