yükünü vermek ne demek?
Load
load
- Yüklemek
- Yükletmek
- Yük
- Şarj etmek
- Yük olmak, yükünü vermek
- Hediye yağdırmak
- Doldurmak
- Hile yapmak için zarı doldurmak
- Yüklenmek, üzerine yük almak
- Birine tesir ederek haksız hüküm verdirmek
yükünü almak
- Taşıyabileceği en ağır yükü yüklenmiş olmak.
yükünü atmak
Discharge oneself.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yükünü almakyükünü atmakyükünü boşaltmakyükünü hafifletmekyükünü tutmakyükünyükün çiftiyükün değiştiriciyükün değiştirici dikeçyükün göçüyükü hafifyükümyükümlendirmeyükümlendirmekyükümlenim hakkıvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious