well done, please ne demek?
- Çok pişmiş lütfen.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
well
- Inanmıyorum!, yok artık!, olamaz!
- Pekâlâ! Ya! Hayret! Olur şey değil! Sahi ! Eh ! Haydi
- Fışkırmak, kaynamak
- (better, best) iyi, güzel, hoş, ala, iyice
- Iyi, güzel, yolunda.
- (we will) f. "we will (-eceğiz)", başka fiillerle kullanılan gelecek zaman fiili, -ecek, -acak (Yazılışı: we'll)
- Iyice.
- Hakkıyle, Iâyıkıyle
- We will, we shall.
- Çok, pek
well accepted
- Kabul gören
- Kabul görmüş
please
- Sevindirmek, hoşnut etmek, memnun etmek
- Hoşuna gitmek
- Memnun edici olmak
- Istemek
- Lütfen!, rica ederim!
- Memnun etmek, hoşuna gitmek, hoşnut etmek, keyif vermek, tenezzül etmek, buyurmak