upset ne demek?

  1. Üzmek.

    News of the accident has upset him. Kaza hakkındaki haber onu üzdü.

  2. Sinirlendirmek
  3. Keyfini kaçırmak, devirmek, altüst etmek, bozmak, bulandırmak, devrilmek, altüst olmak, bozulmak
  4. (-set,-ting) devirmek
  5. Altüst etmek
  6. Keyfini bozmak
  7. Bozguna uğratmak, beklenmedik anda yenmek
  8. Midesini bozmak
  9. Altüst olmuş, bozulmuş.
  10. Alabora etmek

    The storm upset the boat. Fırtına sandalı alabora etti.

  11. Devrilmiş
  12. Düzeni bozulmuş, altüst olmuş
  13. Üzüntülü, sinirli
  14. Dikine çevrilmiş
  15. Devrilme
  16. Altüst olma
  17. Üzüntülü, üzgün; sinirli. bozulmuş, bozuk.

upset price

  1. Açık artırma taban fiyatı
  2. Açık artırmada belirlenen en düşük satış fiyatı

upset smb.s apple

  1. Bir çuval inciri berbat etmek, pişmiş aşa su katmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

upset priceupset smb.s appleupset stomachupset the applecartupsettingupsups and downsupscale
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın