trysting place ne demek?
- Buluşma yeri
buluşma
- Buluşmak işi
Appointment.
Date.
Rendezvous.
Meeting.
Assignation.
Tryst.
Venue.
Encounter.
Contact.
tryst
- Randevulaşmak
- Buluşma sözü, randevu
- Buluşma yeri.
trysail
- Yan yelken
- Yan yelken.
place
- Yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş)
- Kim olduğunu çıkarmak, tanımak
- Görevlendirmek
- Yer, konum, mevki
- Yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak
- Ev, işyeri, dükkan
- Küçük sokak veya meydan
- Semt, şehir, kasaba
- Mahal, mekân, mevzi
- Koymak, bir yere koymak, yerleştirmek