toz pembe gözlüklerle bakmak ne demek?
See things through rose spectacles.
toz
- Töz.
- Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak
- Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir madde
- Bu durumda olan.
- Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel yada madensel maddelerin öğütülmüşü. (Ya etkilerine ya da yapılarına göre adlandırılırlar: Böcektozu, kenetozu, solucantozu, pelintozu, eğreltitozu gibi.)
- Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli maddelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi, powder, pudra, pulvis.
- Genellikle tanelerin temizlenmeleri veya öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince, pülverize durumdaki kuru parçacıklar.
Powder.
Farina.
Granulated.
toz ağacı
Aspen, asp.
pembe
- Beyaza biraz kırmızı karıştırılmasıyla oluşan açık renk.
- Bu renkte olan.
- Beyaz ile kırmızının karışmasından oluşan açık renk.
- Bir kadın adı.
Pink.
Rose.
Rose-colored.
Rose-coloured.
Roseate.
Rosy.