tok ne demek?
- Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtıTok açın hâlinden anlamaz. Atasözü
- Sık ve kalın dokunmuş (kumaş).
- Kalın ve gür (ses)Biraz tok, biraz derinden gelen bir sesle... Y. Z. Ortaç
- Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
- Doymuş, aç olmayan.
- (Ses için) Kalın ve gür.
- Kibirli.
- Tokluk özelliği gösteren.
 Plummy, rotund, deep. Plummy, rotund, deep.
 Full. Full.
 Satiated. Satiated.
 Satiate. Satiate.
 Deep. Deep.
 Filled. Filled.
 Closely woven. Closely woven.
 Thick and closely woven. Thick and closely woven.
 Rotund. Rotund.
 Tough. Tough.
 Ténace Ténace
tok açın hlinden bilmez
- Varlıklı olan, yoksulun ne denli sıkıntı içinde bulunduğunu bilmez.
tok evin aç kedisi
- Gereksemesi olmadığı halde açgözlülük eden.
- Gereksinimi olmadığı hâlde açgözlülük eden.
