to swarm ne demek?
- Kaynamak
kaynamak
- Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak.
- Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
- Yerden çıkmak
- Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak.
- Yara kapanmak, iyileşmek.
- Mayalı bir şey kabarıp köpürmek.
- Mide ekşimek.
- Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak.
Spill over with.
Boil.
to swarm with
- Kaynaşmak
to swaddle
- Kundaklamak
swarm
- Arı veya böcek oğlu
- Hareket halindeki böcek sürüsü
- Küme, sürü, yığın
- Ana kovanından ayrılıp başka yere gitmek, oğul vermek
- Sürü halinde toplanmak
- Kaynaşmak.
- Kovanı terketmek, oğul vermek, toplanmak, yığılmak, üşüşmek, kaynamak, dolup taşmak, cirit atmak, den geçilmemek, kol va bacaklarını sararak tırmanmak, sarılarak tırmanmak, tırmanmak (tutunarak)
- Ip veya ağaca tırmanmak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to swarm withto swaddleto swaggerto swallowto swankto sabotageto sackto sacrificeto sacrifice toto saddentoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenswarmswarm of beesswarm to a placeswarm upswarm up a treeswarm withswarmerswarmingswarajswardswardedswarfswabswab downswabberswabbingswabia