to set against ne demek?
- Dayamak
dayamak
- Yaslamak
- Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak
- Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak.
- Varmak, ulaşmak.
- Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak.
- Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek
- Kapı veya pencereyi ardına kadar açmak.
Base on.
Base upon.
Prop up.
to set about
- Girişmek
to set alight
- Tutuşturmak
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
against
- Aykırı
- Karşısında
- Dayalı
- Aleyhinde
- Karşı olma
- (-e) aykırı
- (-e) doğru
- Karşı
- Muhalif
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to set aboutto set alightto set apartto set asideto set aside fortoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijensetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre