to need to urinate ne demek?
- Sıkışmak
sıkışmak
- Birbirine basınç yapacak kadar yaklaşmak
- Basınçla iki şey arasında kalmak.
- Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak
- Zor bir durumda kalmak
- Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak.
- Tuvalet ihtiyacı gelmek.
Jam.
Jam in.
Be stuck.
Tighten.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
need
- Zahmet, meşakkat
- Muhtaç olmak, gerekmek
- Gereksemek, istemek
- Bela, musibet
- İhtiyacı olmak
- İhtiyaç, lüzum, gereklik
- Eksiklik
- Yolsuzluk, fakirlik zaruret
- Muhtaç olmak
- Lazım olmak
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru