to necessitate ne demek?
- Zorunlu kılmak
zorunlu
- Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıstırari
- Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı.
- Zarûrî. ~ durum,zorunluluk durumu: ıztırâr hâli.
- İsteğe bağlı olmayan.
Obligate.
Bound.
Apodictic.
Bound to.
Coercible.
Compulsory.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
necessitate
- İcap ettirmek
- Zorunlu kılmak.
- Gerektirmek, gerekmek