tezgah ne demek?

  1. Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa; tersane.
  2. Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa

    Bir tezgâhtan öbürüne koşuyor, bir kumaş topunu bırakıp başkasına saldırıyordu.

    R. H. Karay
  3. Kahve, meyhane vb.nde müşterilerin üzerinde yiyip içtikleri uzun masa veya büfe

    İçenlerin hepsi susmuş, kadına bakıyor, tezgâhın arkasındaki yürüyüşünü seyrediyorlardı.

    S. F. Abasıyanık
  4. Üzerinde genellikle el veya küçük makinelerle iş görülen yapım aracı.
  5. Tersane.
  6. Genellikle yasal olmayan bir işi yapmak için tutulan uygunsuz yol.
  7. Dokuma aleti. (Osmanlıca'da yazılışı: tezgâh)
  8. Iş masası.
  9. Bk. tezgah
  10. (en)Bench.
  11. (en)Collusion.
  12. (en)Conspiracy.
  13. (en)Counter.
  14. (en)Cradle.
  15. (en)Stall.
  16. (en)Stand.
  17. (en)Workbench.
  18. (en)Loom.
  19. (en)Shipbuilding yard.
  20. (en)Ladentisch.
  21. (en)Theke.
  22. (en)Bench, counter, stall, workbench, stand, frame, pitch.
  23. (en)Siege.

tezgah

  1. Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa; tersane.
  2. Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa
  3. Kahve, meyhane vb.nde müşterilerin üzerinde yiyip içtikleri uzun masa veya büfe
  4. Üzerinde genellikle el veya küçük makinelerle iş görülen yapım aracı.
  5. Tersane.
  6. Genellikle yasal olmayan bir işi yapmak için tutulan uygunsuz yol.
  7. Dokuma aleti. (Osmanlıca'da yazılışı: tezgâh)
  8. Iş masası.
  9. Bk. tezgah
  10. (en)Bench.

tezgah başı yapmak

  1. Meyhanelerde, oturmadan tezgâh başında içmek.

tezgah çırağı

  1. Uzun parçaların tezgâha bağlanmasında sarkmayı önleyen yardımcı avadanlık.
  2. Bk. tezgah çırağı
  3. (al)Bankknecht
  4. (fr)Servante d'établi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tezgah başı yapmaktezgah çırağıtezgah demiritezgah isitezgah kirasıtezgah mengenesitezgah rendesitezgah üstü ilaçtezgah üstü testere makinesitezgahçıteztez beritez canlıtez canlılıktez dişilik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın