tesadüf ne demek?

  1. Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi

    Öyle bir tesadüf olsa ki, bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!

    M. Ş. Esendal
  2. Rastlantı, rast geliş.
  3. Bk. rastlantı
  4. Rastgelme. Bir şey kendiliğinden olma. Tedbirsiz meydana gelme. (Bak: Delil-i inayet)
  5. (en)Fortuity.
  6. (en)Chance.
  7. (en)Encounter.
  8. (en)Accident.
  9. (en)Conjunction.
  10. (en)Contingency.
  11. (en)Happenstance.
  12. (en)Chance event.
  13. (en)Happening.
  14. (en)Chance meeting.
  15. (en)An accidental encounter.
  16. (en)Hazard.
  17. (en)Casual event.
  18. (en)Casus.
  19. (en)Lottery.
  20. (en)Fluky.
  21. (en)Flukey.
  22. (en)Coincidence.
  23. (en)Incidence.

rastlantı

  1. Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf
  2. Açıklanamayan, beklenilmeyen, önceden kestirilemeyen bir olayın ortaya çıkışı.
  3. (en)Coincidence.
  4. (en)Fortuity.
  5. (en)Accident.
  6. (en)Contingent.
  7. (en)Encounter.
  8. (en)Happenstance.
  9. (en)Incidence.
  10. (en)Irony.

tesadüf eden

  1. (en)Coincident.

tesadüf etmek

  1. Rastlamak, rast gelmek, denk gelmek.
  2. (en)Happen by chance, hap, happen.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tesadüf edentesadüf etmektesadüfe bağlıtesadüfentesadüfen bultesadüfen bulmaktesadüfen duymaktesadüfen gelen bemol ya da diyeztesadüfen gelmektesadüfen karşılaşmaktesadaftesadaf etmektesabitesabuhattesabuktesabürtesacül
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın