telaşına dalmak ne demek?
- Herhangi bir şeyle ilgili olarak heyecan içinde, aceleyle, sıkıntıyla davranmak
Karısı akşam telaşına dalmış, çardağın etrafında dolanıp duruyordu.
Necati Cumalı
telaş
- Herhangi bir sebeple acelecilik
- Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe
- Şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa
Flurry.
Alarm.
Hastiness.
Panic.
Rush.
Whirl.
Fuss.
telaş almak
- Herhangi bir nedenle heyecanlanmak, endişelenmek, acele etmek.
dalmak
- Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
- Bir yerin içine girmek
- Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek.
- Uyumak
- Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak.
Cut into.
Be wraped up in.
Be lost in thought.
Dive.