tek gözlü dürbün ne demek?
Spyglass.
tek gözlü dev
Cyclops.
tek
- Eşi olmayan, biricik, yegâne
- Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri
- Bir kadeh içki.
- Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar.
- Yalnızca.
- Hiç, hiçbir
- İki ile bölünemeyen (sayı).
- Sessiz, hareketsiz, uslu.
- Biricik, eşi olmayan.
- Koşma, seğirtme.
gözlü
- Gözü olan.
- Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan.
- Bölmesi veya gözleri olan.
- Deliği olan.
Having an eye.
Eyed.
dürbün
- Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç.
- Gözetleme deliği.
- Bir takımyıldızın adı.
- Bk. uzgözler
- Ateşli silahların isabet yüzdesini artıran ve silaha monteli olarak kullanılan, hedefi belirli bir oranda yaklaştırarak gösteren optik malzeme.
Telescope.
Field glass.
Field glasses.
Binoculars.
Small telescope.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tek gözlü devtektek 8tek 8 alıcıtek adamtek adam gösterisitek adaya oy vermektek adaylıtek adım dansıtek adim dansitek adrestete arikinui dame te atairangikaahute atairangi kaahute reoteagözlügözlü burgugözlü kartgözlü sahne vidasıgözlü vidagözlükgözlük camıgözlük kullanmakgözlük sapıgözlük takmakgözlegözle alıntıgözle görülebilirgözle görülürgözle görülür biçimde