teşvik ne demek?

  1. İsteklendirme, özendirme

    O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi.

    F. R. Atay
  2. Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma.
  3. Şevklendirme. Şevke getirme. Kışkırtma. Kaldırma. Cesaret verme.
  4. (en)Encouragement.
  5. (en)Stimulation.
  6. (en)Incitement.
  7. (en)Instigation.
  8. (en)Countenance.
  9. (en)Exhortation.
  10. (en)Inducement.
  11. (en)Pull.
  12. (en)Pump priming.
  13. (en)Sendoff.
  14. (en)Boost.
  15. (en)Impetus.
  16. (en)Promotion.
  17. (en)Substantiate.
  18. (en)Incentive.
  19. (en)Provocation.
  20. (en)Encouraging.
  21. (en)Spurring sb on.
  22. (en)Inspiring.
  23. (en)Inciting.
  24. (en)Abetment.
  25. (en)Aid and comfort.
  26. (en)Blessing.
  27. (en)Fosterage.
  28. (en)Impulsion.
  29. (en)Prompting.
  30. (en)Send off.

teşvik eden kimse

  1. (en)Promoter.

teşvik edici

  1. (en)Encouraging, inciting, incentive, hortative.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

teşvik eden kimseteşvik ediciteşvik edici kuvvetteşvik edici seslenişteşvik edici şeyteşvik etmeteşvik etmekteşvik niteliğindeteşvik öksürüğüteşvik parasıteşvifteşvihteşabühteşabükteşabürteşacürteşadduk
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın