tamam ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Bütün, tüm.

    Paranın tamamını verdim.

  2. Eksiksiz.

    Bu kitap tamam değildir.

  3. Yanlış ve yalan olmayan, doğru.
  4. Tamamlanmış, bitmiş

    Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı

    Cahit Sıtkı Tarancı
  5. Evet.
  6. Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz.

    Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!

  7. Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan adlardandır.
  8. Tüm, bütün, eksiksiz.
  9. Bitme, bitirme, son, nihayet.
  10. (en)Complete.
  11. (en)Done.
  12. (en)Finished.
  13. (en)Mature.
  14. (en)Exactly.
  15. (en)Precisely.
  16. (en)According to hoyle.
  17. (en)Yeah.
  18. (en)Okay.
  19. (en)Righto.
  20. (en)Tush.
  21. (en)!, ok!, okay!, all right!, alright!, deal: it's a deal!, done!, yeah!, agreed!, roger!, righto!, rightoh!, right: that's all right!.
  22. (en)Okey.

tamam bulmak

  1. Bitmek, sona ermek.

tamam gelmek

  1. Bir şeye uygun düşmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tamam bulmaktamam gelmektamam olaraktamam olmaktamam yardımıtamamentamamen açmıştamamen aynı fikirde olmaktamamen başkatamamen birbirine zıttamatamabletamaçtamaçıtamaen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın