tam bilgi vermek ne demek?
Post up.
post
- Tüylü hayvan derisi.
- Tarikatlarda şeyhlik makamı.
- Makam.
- Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılan bir söz.
- (kayıtları) günlük defterden ana deftere geçirmek.
- Postalamak, posta ile göndermek.
- Görevlendirmek, vazifelendirmek.
- Herhangi bir hayvanın işlenmiş ya da işlenmemiş olan derisi.
- Yapağı içeren koyun derisi.
Guard hair.
tam bilgi
- İktisadi karar birimlerinin karar sürecine ilişkin tüm bilgiye sahip olmaları durumu. krş. eksik bilgi
Complete information, perfect information.
tam
- Eksiksiz, kesintisiz
- Bütün, tüm.
- Zaman ve yer için anlamı kesinleştirir
- Uygun olarak, tıpkı, aynı.
- Sırasında, anında
- Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz
- Amerikan doları.
- Bk. belgin
- Yeme. Tad. Lezzet. Zevk. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'm)
Unqualified.
bilgi
- İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat.
- Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf
- İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf.
- Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, malumat.
- Bilim.
- Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.
- Bireylerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarfederek elde ettiği olgular.
- Bireylerin herhangi bir çaba sarfetmeksizin ulaştığı dışardan verilen olgular.
- Doğanın nesne ve olayları üzerinde kuramsal ya da görgül yoldan öğrenilen şey.
- Renkli televizyonda, parlaklık ve renkliliği belirleyen radyoelektrik imlerin nitel etkeni.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tam bilgitamtam açıtam adtam adamıtam adamına çatmaktam adamını bulmaktam adı denetletam agonisttam ağ yolutam akciğer sesitata 25ta başındanta be kıyametta bekeybilgibilgi ağıbilgi akış hızıbilgi akış hızı birimibilgi akışıbilgi alanbilgi alanıbilgi almabilgi almakbilgi almaya çalışmakbilgebilge hatunbilge keelbilge pumpbilge turn