talat ne demek?
Kökeni: Arapça
- Yüz güzelliği.
- Yüz, surat, çehre.
- Güzellik.
- Vecih.
- Osmanlıca'da yazılışı: tal'at.
yüz
- Yüzey, satıh.
- Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
- Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz
- Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 100, C rakamlarının adı.
- Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş.
- On kere on, doksan dokuzdan bir artık.
- Kesici araçlarda keskin kenar.
- Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
- Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.
talatefruz
- Parıldayan. (Osmanlıca'da yazılışı: tal'at-efruz)
tala
- Görmek. (Bak: Tal'at) (Osmanlıca'da yazılışı: tal'a)
- (C.: Etla) Geyik buzağısı.
- Kereste ağacı