tıklım tıklım ne demek?
- Çok kalabalık, ağzına kadar dolu
Mal müdürlüğünün küçük ama tıklım tıklım dolu salonunda çıt çıkmıyordu.
T. Buğra - Hiç boş yer kalmayacak biçimde
Alt katlar tıklım tıklım eşyalarla dolu mağazalardan ibaretti.
S. F. Abasıyanık Very crowded.
Packed.
Jammed (with people.
Chock full.
Jam packed.
tıklım tıklım dolu
Crowded to overflowing.
tıklıyor
Clicks