tıklım tıklım dolu ne demek?
Crowded to overflowing.
crowded
- Sıkışık
- Olaylı
- Tıkış tıkış
- Kalabalık, dolu
tıklım tıklım
- Çok kalabalık, ağzına kadar dolu
- Hiç boş yer kalmayacak biçimde
Very crowded.
Packed.
Jammed (with people.
Chock full.
Jam packed.
tıklıyor
Clicks
dolu
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
- İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
- Bir yerde sayıca çok.
- Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
- Boş vakti olmayan, meşgul.
- Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
- İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
- Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
- Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
- Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.