tıka basa dolu ne demek?

  1. (en)Cram full, packed, jam packed, full to repletion.

tıka basa doldurmak

  1. Doldururken çok bastırıp sıkıştırmak. Hiç boş yer kalmayacak şekilde doldurmak.
  2. (en)Cram, stoke, pack, tuck away, clutter up, clutter, choke up, encumber, glut, gorge.

tıka basa doymak

  1. (en)Gorge oneself.

basa

  1. Döven, tahılın tanesini sapından ayıran araç.
  2. Fazla, üstün, baskın.
  3. Arka.

dolu

  1. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü
  2. İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, boş karşıtı.
  3. Bir yerde sayıca çok.
  4. Boş yeri olmayan, her yeri tutulmuş olan
  5. Boş vakti olmayan, meşgul.
  6. Çok olan (iş, uğraş, olay vb.).
  7. İçinde atılacak mermisi bulunan (top, tüfek vb. ateşli silahlar).
  8. Tornacılıkta delik açılmamış (gereç).
  9. Bir duygunun güçlü etkisinde olan.
  10. Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, çeşitli irilikte, iç içe katmanlı, yuvarlak ya da düzensiz biçimli saydam buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tıka basa doldurmaktıka basa doymaktıka basa doymuştıka basa yedirmektıka basa yemetıkatıka basatıka basa yemektıkabasatıkaçtıktık açılantık açılırtık paratık para vermekbasabasa basbasaçbasaç kabıbasaç zarıbasaçlı makarabasadbasadorabasafabasairbasbasbas artışbas ayaribas bariton
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın