surat ne demek?

  1. Yüz (II)

    Neredense, suratına bir de sinek musallat olmuştu.

    A. İlhan
  2. Somurtkanlık, asık yüzlülük.
  3. Soğuk davranma

    Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden.

    H. R. Gürpınar
  4. (en)Face.
  5. (en)Countenance.
  6. (en)Mien.
  7. (en)Court card.
  8. (en)Dial.
  9. (en)Kisser.
  10. (en)Phiz.
  11. (en)Puss.
  12. (en)Snoot.
  13. (en)Mug yüz.
  14. (en)Çehre.
  15. (en)Sour face.
  16. (en)Angry look.
  17. (en)Face (used deragatorily.
  18. (en)Sulkiness.
  19. (en)Mush.
  20. (en)Visage.
  21. (en)Consciousness.
  22. (en)The hearing power of the Soul This term was formerly used in this teaching to refer to the spirit.
  23. (en)Monkey-like creature with a long prehensile tail and bat-like wings, sometimes kept as pets within the Clans Also a Clan epithet.

yüz

  1. Yüzey, satıh.
  2. Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
  3. Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz
  4. Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  5. Bu sayıyı gösteren 100, C rakamlarının adı.
  6. Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş.
  7. On kere on, doksan dokuzdan bir artık.
  8. Kesici araçlarda keskin kenar.
  9. Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
  10. Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.

surat asma

  1. (en)Making face, pout, lour, lower, mouth.

surat asmak

  1. Kaşlarını çatıp yüzüne küskün bir anlam vermek.
  2. Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak: “Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten.” -F. R. Atay.
  3. (en)Make face, frown, have the pouts, pout, sour, lour, lower, sulk.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

surat asmasurat asmaksurat bir karışsurat buruşturmasurat düşkünüsurat ekşitmesurat ekşitmeksurat etmesurat etmeksurat kalmamaksurasuraasurahsurahisural
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın