sumptuous feast ne demek?
- Mükellef bir ziyafet
mükellef
- Yükümlü.
- Eksiksiz, özenli bir biçimde yapılmış
- Vergi vermekle yükümlü olan kimse veya kuruluş.
- Bk. vergi yükümlüsü
- Bir şeyi yapmağa mecbur olan. Vazifeli. Muvazzaf.
Charged with.
Obliged to.
Liable.
Grand.
Sumptuous.
sumptuous
- Lüks, görkemli, ihtişamlı
- Masraflı, tutumsuz
- Muhteşem, tantanalı, zengin
- Pahalı, pahalıya mal olan
sumptuousness
- Görkem
- İhtişam, lüks
- Masraflı olma, tutumsuzluk
feast
- Doya doya yapmak
- Tadını çıkarmak
- Zevk almak, haz almak
- Ağırlamak, eğlendirmek
- Ziyafet
- Bayram, yıl dönüşümü
- Ziyafette yemek yemek
- Ziyafet vermek
- Sevindirmek