su bendi kapısı ne demek?
Water gate
water
- Su
- Deniz, göl, nehir
- Su birikintisi
- Gölek, gölcük, gölet
- Elmasın parlaklık ve şeffaflığı
- Hare, kumaşın şanjanı
- Mükemmellik, kalite
- Karşılığı olmadan ilâve olunan sermaye
- Hafifletmek
- Sulamak
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
su ağzı
- Yangın söndürme amacıyla kent su döşeminden suyun alındığı ağız.
bend
- Bağlanan. Bağlanmış.
- Kıvlrmak, bükmek, eğmek
- Yola getirmek (birisini), razı etmek
- Bağlamak
- Kıvrılmak, bükülmek, edilmek
- Kuvvetini bir tarafa yöneltmek bend to veya towards aklı yatmak (bir şeye).on bended knee yalvararak, diz çökmüş durumda
- Kıvtılma, kıvrılış, kıvrım
- Dirsek
- Kavis
- Inhina
kapı
- Osmanlı Devleti'nde resmi görev yeri
- Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı.
- Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat
- Devlet dairesi.
- Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân
- Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer.
- Gidere yol açan gereksinim.
- Ev gezmesi için gidilen yer.
Door.
Portal.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
susu ağzısu akarken testiyi doldurmalısu akciğerisu akışını düzenleyen araçsu akrebisu aktığı yere akarsu aktivitesisu alan deliksu alma teknesiss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosisteinbendi aheninbendidebendiks dişlisibendiks yayıbendimebendingbending ironbending loadbending machinebending momentbendbend backbend doublebend downbend forward