strike ne demek?

  1. Vurmak, çarpmak

    The ship struck the iceberg. / Gemi aysberge çarptı.

  2. Vurma, çarpma, darbe
  3. Isabet etmek, indirmek, işlemek
  4. Grev
  5. Çakmak, yakmak

    Strike a match! / Kibrit çak!

  6. Hesap bakiyesini tespit etmek
  7. Birdenbire aklına gelmek, birdenbire anlamak

    It suddenly struck me that I was right. / Birdenbire haklı olduğumu anladım.

  8. Umulmadık bir yerde zengin maden filizi bulma
  9. Dolu kilenin üstünü silip düzeltecek alet
  10. Etki bırakmak, izlenim bırakmak, gibi gelmek

    How does this idea strike you? / Bu fikir sende nasıl bir izlenim bıraktı?

  11. Saldırı, vuruş

    air strike / havadan vuruş

  12. Yolunu tutmak
  13. Kök salmak
  14. Gözüne ilişmek, yer etmek
  15. Gelip çatmak
  16. Üstünlük, mükemmellik
  17. Doluluk
  18. Çalmak (saat)

strike a balance

  1. Uzlaşmak
  2. Anlaşmaya varmak
  3. Bilanço çıkarmak

strike a bargain

  1. Anlaşmak (pazarlık), pazarlıkta anlaşmak, fiyatta anlaşmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

strike a balancestrike a bargainstrike a chordstrike a matchstrike a snagstrike actionstrike againststrike an attitudestrike an averagestrike backstriastria habenularis talamistria vaskülarisstriaestriaformis
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın