stand out in silhouette against ne demek?

  1. Kontrast oluşturmak

kontrast

  1. Karşıt, aykırı, zıt.
  2. Karşıtlık, aykırılık, zıtlık.
  3. Karşıt
  4. Bk. sertlik
  5. Film üzerindeki dansite değerleri arasındaki fark.
  6. Bk. karşıtlık
  7. (en)Contrast.
  8. (en)Amount of difference between dark and light pixels, sharpness.

stand

  1. (açık havada bulunan geçici) sahne. stand (sergi yeri)
  2. Katlanmak, direnmek, göğüs germek, karşı koymak
  3. Kullanılmadığı zamanlarda gitarı dengede tutmak için altına yerleştirilen sehpa.
  4. (en)Act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial.
  5. Durmak, ayakta kalmak
  6. Ayakta durmak
  7. Kalmak, baki kalmak
  8. Sebat etmek, tahammül etmek, çekmek, dayanmak
  9. Sabit olmak
  10. Inat etmek, ayak diremek

stand a chance

  1. Eline fırsat geçmek, şansı olmak

out

  1. Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
  2. Ünlem,, dışarı dışarıda
  3. Dışarıya
  4. Dışında
  5. Arasından
  6. Meydana, ortaya
  7. Sız (kalmış)
  8. Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
  9. Yüksek sesle
  10. Edat dışarıya, dışarıda

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

standstand a chancestand a drinkstand adjournedstand aghaststand alstand alonestand alone modemstand alone programstand aloofstanagstanat yunağıstancestanchstanchionoutout and aboutout and awayout and homeout and outout and outerout at elbowsout at heelsout at the elbowsout backououabainouahtouakarioubliette
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın