spread ne demek?

  1. Yaymak, sermek, açmak
  2. Uzatmak, döşemek, iki yana açmak, ayırmak, bulaştırmak, uzanmak, göz alabildiğine uzanmak, açılmak, sürülmek
  3. Alabildiğine açmak
  4. Dağıtmak, saçmak, neşretmek
  5. Sirayet ettirmek, bulaştırmak
  6. Ayırmak
  7. Üzerine sermek, kaplamak
  8. Sürmek
  9. Kurmak (sofra)
  10. Yayılmak, serilmek
  11. Teferruatıyla meydana koymak veya kaydetmek
  12. Uzatmak
  13. Yayılma
  14. Dağılmak, saçılmak, neşrolunmak
  15. Yayılmak, şayi olmak
  16. Sirayet etmek, bulaşmak
  17. Birbirinden ayrılmak
  18. Saha, vüsat
  19. Ortu (sofra veya yatak için)
  20. Iki uç arasındaki genişlik/uzunluk

    What's the spread of this tree? / Bu ağacın dallarının yayıldığı alan ne kadar?

spread abroad

  1. Yaymak (dedikodu vb.), herkese yaymak

spread eagle

  1. Kartal duruşu pozisyonu, kolları ve bacakları yayılmış bir şekilde açık, kolları ve bacakları açık
  2. Gergin kanatlı kartal, aşırı milliyetçilik, şovenizm, el ve ayaklarını birbirine değdirme (buz pateni)
  3. Kol ve ayak bileklerini birbirine bağlamak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

spread abroadspread eaglespread eagleismspread it thickspread its wingsspread like wildfirespread o.s. thinspread of landspread oneselfspread outsprsprachschulesprachunterrichtspragsprain
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın