sollayıp yolunu almak ne demek?

1. Cut in.

cut

1. Kesmek
2. Devam etmemek
3. Ortadan kaybolmak
4. Sulandırmak, seyreltmek
5. Diş çıkarmak, dişi çıkmak
6. Kesişmek
7. Bk. kesme
8. Biçmek
9. Makasla kesmek, budamak; kırpmak.
10. Kesilmiş, kesik, biçilmiş

sollayış

1. Sollama işi veya biçimi.

sollama

1. Sollamak işi.
2. [sollamar] scorch, burn slightly.

yolunu

1. Uğruna.
2. Road, route, track, path, angle, approach, avenue, channel, cutting, expedient, gateway, handle, itinerary, journey, meatus, tack, outlet, thoroughfare, trail, via, walk, way, wise.

almak

1. Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
2. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
3. Birlikte götürmek.
4. Satın almak
5. Ele geçirmek, fethetmek
6. İçine sığmak.
7. Kabul etmek.
8. Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
9. Bk. çevirmek
10. Take.

Türetilmiş Kelimeler (bis)