soğumak ne demek?

  1. Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek

    Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor.

    R. H. Karay
  2. Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamak

    Belki de benim başkasıyla evlenip gidişim üzerine hayattan soğudu, kendini koyverdi.

    H. Taner
  3. (en)Cool down.
  4. (en)Become cold.
  5. (en)Become estranged.
  6. (en)Grow away from.
  7. (en)Chill.
  8. (en)Cool.
  9. (en)To become cold.
  10. (en)To get cold.
  11. (en)To cool.
  12. (en)To chill.
  13. (en)To take a dislike to.
  14. (en)To be alienated from.
  15. (en)To lose one's love, desire or enthusiasm for.
  16. (en)To cease to care for.

soğuma

  1. Soğumak işi.
  2. Bir maddenin sıcaklığının kendiliğinden düşmesi.
  3. Isıl işlemle, yüksek bir sıcaklıktan ısı yitirerek düşük bir sıcaklığa inme olayı.
  4. (en)Alienation.
  5. (en)Chilling.
  6. (en)Cooling.
  7. (fr)Refroidissement

soğuma çatlağı

  1. Yüksek sıcaklıktan soğuma sırasında oluşan çatlak.
  2. (en)Cooling crack.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

soğumasoğuma çatlağısoğuma eğrisisoğuma evrelerisoğuma evresisoğubilimsoğucasoğuga karşı hassassoğuğa dayanıklı flüorışıl lambasoğuğa dayanmaksoğsoğansoğan akarısoğan başı kubbesoğan biçiminde
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın