sinir etmek ne demek?
- Birini çok sinirlendirmek.
Irritate, annoy, get on one's nerves, jangle one's nerves, make angry, bother, discomfit, nettle, peeve, rasp, rattle, string up.
birini
- burnun çift oluşu; çift burunlu.
sinir edici
Itchy.
sinir ağı
- Sölenterlerde görülen ve hücre uzantılarıyla ağ gibi birbirine bağlanmış olan sinir hücreleri sistemi.
Nerve net.
Réseaux nerveux
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.