simple present tense ne demek?

  1. Geniş zaman

geniş

  1. Eni çok olan, enli, vâsi
  2. Alanı büyük olan, dar karşıtı
  3. Bol (elbise).
  4. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
  5. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
  6. Çok.
  7. (en)Broad.
  8. (en)Capacious.
  9. (en)Vast.
  10. (en)Extensive.

simple

  1. Basit
  2. Sade, süssüz
  3. Bileşik olmayan
  4. Kocakarı ilacı

simple adjective

  1. Yalın sıfat

present

  1. Takdim etmek
  2. Takdim etmek, sunmak, arz etmek
  3. Şimdiki zaman
  4. Hediye, armağan.
  5. Tanıştırmak
  6. Huzura çıkarmak
  7. Göstermek
  8. Bir memuriyet için ismini arz etmek
  9. Hazır, mevcut
  10. Nişan almak present a person with a thing, present a thing to a person birisine bir şey sunmak

tense

  1. Kip
  2. Endişeli, stres içinde. stresli, gerilimli.
  3. Germek, gerilmek
  4. Gergin, gerilmiş
  5. Fiil zamanı, zaman
  6. Sinirli
  7. Nazik, kopacak gibi
  8. Germek, gerginleşmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

simplesimple adjectivesimple adverbsimple averagesimple balladsimple bar chartsimple basis of assessmentsimple bindsimple bonussimple cleavagesimplastsimpsimparalizisimparasitizmsimpatheticsimpaticopresentpresent a bold frontpresent a casepresent armspresent company exceptedpresent daypresent hediyepresent itselfpresent moneypresent o.s.presencepresence chamberpresence of mindpresenilpresenil demans
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın